Peygamberimizin Çocukluğu

Hazreti Peygamber, doğduğu zaman, babası Abdullah'ı göremedi. Çünkü Abdullah. oğlunun -sallallahu aleyhi ve sellem- in doğumundan iki ay önce, Şam (Suriye) seyahatinden Mekke'ye dönerken, Hicaz şehirlerinden Yesrib (Medine) de hastalanmış, bu yüzden ticaret kafilesinden ayrılarak orada vefat etmişti. Yirmibeş yaşındaydı.

Babasından, Rasûl-i Ekreme miras olarak: Beş deve, bir sürü koyun, "Ümmü Eymen" adında Habeşli bir câriye ile doğduğu evi kaldı.

Dedesi Abdülmuttalib, yedi gün sonra, torununa "Muhammed" adını verdi. Annesi Âmine de "Ahmed" dedi.


— Hani Meryem oğlu Îsâ: — Ey İsrâiloğullan: Ben, Allah’ın size gönderdiği Resûlüyüm. Benden evvel "Tevrât"ı tasdik ederim. Benden sonra, "Ahmed" adında gelecek Peygamberi de müjdelerim, demişti.(80)

Üç veya yedi gün çocuğu, annesi Âmine emzirmişti. Fakat, annesinin sütü yetmediği için, bir müddet, amcası Ebû Leheb'in azadlısı Süveybe de emzirdi. Süveybe, Rasûl-i Ekrem'in diğer amcası "Hamza"ya da meme verdiği için, Hamza, Rasûl-i Ekrem'in süt kardeşi oldu.

Süveybe'den sonra, Peygamberimize, dedesi Abdülmuttalibin hizmetçisi Mirhava, süt verdi. Fakat esas süt annesi: Halime oldu.

Arablarda bir âdet vardı (bu âdet Şam Emevî saltanatına kadar devam etmişti): Mekke'nin havası ağır olduğu için, yüksek aileler, yeni doğan çocuklarını havası daha güzel yakın köylere gönderirlerdi. Bu gelenek, aynı zamanda çocukların iyi ve fasîh bir Arabca öğrenmesini, bozulmamış Arab âdeti üzere yetişmesini sağlardı.

Halîme, Sa'doğullarındandı (81). Kocası Hâris idi. Rasûl-i Ekrem, burada dört yaşına kadar kaldı. Dört tane süt kardeşi vardı. Bunlardan Şeymâ'nın çocuğa bakım işlerinde annesi Halîmeye pek çok yardımı olmuştu.

Dört yaşına bastığı zaman, süt annesi Halîme, çocuğu Mekke'ye götürdü. Öz annesi Âmine'ye verdi. İslâm tarihçilerinin bildirdiğine göre, Halîme, Rasûl-i Ekremde gördüğü hârikulâde hallerden ürktüğü için, annesine teslime mecbur kalmıştı (82).

Dört yaşından altı yaşına kadar peygamberimiz, Âminenin yanında bulundu, onun şefkatiyle büyüdü. Altı yaşında iken, oğlunu Âmine, Yesrib (Medine) e götürdü. Hem babası: Abdullah'ın mezarını ziyaret etmek, hem de Hazreti Muhammed -sallallahu aleyhi ve sellem- in akrabası bulunan "Neccâroğulları" ile oğlunu görüştürmek istedi.

Âmine, Medine'de bir ay kaldı. Mekke'ye dönerken "Ebvâ" köyünde, yirmibir yaşındayken vefat etti. Çocuğu, Ümmü Eymen beraberinde Mekke'ye götürdü, dedesine teslim eyledi: (83).

Görülüyor ki, Peygamberimiz, doğumundan önce babasından öksüz, altı yaşında annesinden yetim kalmıştı.

Altı yaşından sekiz yaşına kadar, çocuğa dedesi Abdulmuttalib baktı. Seksen yaşına gelmiş olan Abdulmuttalib de ölünce, "Yetim"i Ebûtâlib aldı. Bağrına bastı. Ebûtâlib, Rasûl-i Ekremin öz amcasıydı (84)...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder