Evlilik iki kişi arasında kurulmuş bir devlete benzer. Ve bu iki kişinin ortaklaşa yapacak birçok işleri vardır. Bu işlerin belli düzen içerisinde yürümesi için bir başkan tarafından idare edilmesi lazımdır. İşte bu idareci erkektir. Bunu Kur'an-ı Kerim, gerekçesi ile beraber şöyle bildiriyor "Erkekler, kadınlar üzerinde yöneticidirler. Çünkü Allah, kimini kiminden üstün kılmıştır ve çünkü erkekler kadınlara mallarından harcamaktadırlar. Onun için iyi kadınlar itaatkar olup, Allah'ın, kendilerini korumasına karşılık kendileri de gizliyi koruyanlardır." (1)
Burada erkeğin üstünlüğü iki sebebe bağlanmıştır: Bunlardan birincisi erkeğin yaratılışı icabı, ikincisi ise nafakayı erkeğin temin etmiş olmasıdır. Kays bin Sa'd diyor ki: Hiyre'ye gitmiştim. Liderlerine secde ettiklerini gördüm. İçimden "Resulullah (s.a.s.) secde edilmeğe daha layıktır." dedim. Geldim Resulullah'a anlattım. Bana şöyle dedi: "Kabrim yanından geçsen, ona secde eder misin?" dedi. Ben de "hayır" dedim. öyleyse yapmayın; eğer bir kimsenin başka birine secde etmesini buyuracak olsaydım, kadının kocasına secde etmesini emrederdim. Çünkü üzerlerinde bu kadar hakları vardır.(2) dedi. Kazvini'nin rivayetinde de şu ilave vardır: Eğer bir erkek karısına, kırmızı dağı siyah dağın yanına, siyah dağı da kırmızı dağın yanına taşımasını istese, bunu yapmağa çalışmalıdır.(3)
Kocasına itaat etmeyen bir kadının namazı dahi kabul olunmaz. Peygamberimiz (s.a.s.) buyuruyorlar ki: "İki kimsenin namazı tepelerinin üstüne çıkmaz (göğe yükselmez): 1- Efendisinden kaçan kölenin namazı, 2- Kocasına isyan eden kadının namazı. Ne zaman ki bunlar geri dönerler;(yani yaptıklarından vazgeçerler) namazları ancak o zaman kabul olunur."(4)
Buna karşılık, kocasına itaat eden kadın, övgüye layık görülmüştür. Peygamberimiz (s . a. s.) kendisine "kadınların en hayırlısı hangisidir?" diye sorduklarında: "Yüzüne baktığı zaman kocasını sevindiren, emrettiği zaman kocasına itaat eden, namusu ve malı hususunda kocasına isyan etmeyen" demiştir. Başka bir hadislerinde de şöyle buyurmuştur: Bir kadın, beş vakit namazını kılar, bir ay orucunu tutar, namusunu korur ve kocasına itaat ederse, cennete girer."(5)
Şunu da hemen kaydetmeliyiz ki, kadının bu itaati, kocasının meşru emirleri için geçerlidir. Eğer kocası gayri meşru bir şey emredecek olursa, buna itaat etmez; hatta karşı gelmesi gerekir. Mesela kocası kadının namaz kılmamasını veya oruç tutmamasını isterse kadın bu hususta kesinlikle kocasına itaat etmez.
(1) Nisa Suresi Ayet 34
(2) Ebu Davut Nikah 41
(3) Cem'ul Fevaid 1/226
(4) Taberani 1/172
(5) İhya (ibni hibbandan)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder